Uzun bir vakittir beklenilen Harry Potter oyunu bomba gibi bir sızıntı ile gündemimizde. İşte sızdırılan Harry Potter oyununa ait video!
Harry Potter yazarı JK Rowling özür diledi! Harry Potter yazarı JK Rowling özür diledi! Harry Potter kitabının yazarı olan JK Rowling, sosyal medya üzerinden özür diledi! Özür dilemesinin sebebi, acaba ne ve kimden özür diledi?
Harry Potter oyunu bomba gibi geliyor! İngiliz yazar J.K. Rowling doğrulusunda kaleme alınan yedi kitaplık bir roman ve film serisi olan Harry Potter, erişilmesi güç rekorlar kırmıştı.
Günümüzde hala önemli bir hayran sayısına sahip olan Harry Potter, görülmemiş bir oyunla geri dönüyor. Bugüne kadar çoğu defa oyunu uygulanan Harry Potter, günümüzün mekanikleriyle çok daha çarpıcı bir oyun tecrübesi sunmaya hazırlanıyor. Sızdırılan bir videoda bütün bunların kanıtı niteliğinde.
19. yüzyılda geçtiği iddia edilen oyunda kendi oluşturduğumuz 5. sınıf bir Hogwarts öğrencisine yaşam veriyoruz. Açık dünya RPG bulunduğu belirti edilen oyuna başlar başlamaz maceranın tam ortasına dalıyoruz.
Yepyeni büyüler öğrenip, detaylı iksirler yapabildiğimiz oyunda kuşkusuz bunları fantastik canavarlara karşı kullanıyoruz. Şimdilik oyuna dair resmi bir açıklama ise şu aşamada maalesef bulunmuyor.
3 Ekim 2018 Çarşamba
10 Nisan 2018 Salı
Yıllardır beklenen oyun The Last Guardian sonunda geldi. Peki, onu bunca yıl beklemeye değdi mi?
Bundan çok çgood enough uzun yıllar önce şeklinde bir giriş yapmak sanıyorum ki bu oyuna çgood enough yakışacak, çünkü The ultimate parent'ı uzun yıllardır bekliyoruz.
Yolculuğun ilk durağı kuşkusuz oyunun geliştirici ekibinin çıkarttığı ilk göz ağrımız olan ICO oluyor. Ardından gelen Shadow of the Colossus ise, ekibin başarısını taçlandırıyor. 2005 yılında ps 2 platformunda tanıştığımız bu "devasa" oyun, hatırladığım kadarıyla sixteen farklı devi, karakterimiz Argo ile alaşağı etmemizi gerektiriyordu. Ancak bunu yaparken geliştirici ekip, yarattığı görsellik ve eşsiz müziklerle bizim Shadow of the Colossus'a adeta aşıokay olabileceğimiz ihtimalini aklından geçirmemişti belki de. Önce playstation 2 platformunda oyunu defalarca kez bitirmiş, ardından da playstation 3'e gelen yenilenen sürümle, yıllar öncesinin tadını tekrar almıştıok.
Shadow of the Colossus'un yarattığı geniş yankı, kuşkusuz geliştirici ekibi sonraki oyunu hızla ele almaya yöneltti ve çok geçmeden de ekip, 2007 yılında The remaining guardian üzerinde çalışmaya başladı. Oyun ilk duyurulduğunda tarih 2009'u gösteriyordu. Ve böylece bizim de bekleme evremiz başladı... Ta ki wormüne dek.
7 sene sonra...
Evet, aradan yaklaşıok 7 sene kadar zaman geçmiş, ps 4'ün ardından playstation 4 seasoned da piyasaya çıkmışken, The remaining mum or dad da PS3'e değil, yeni konsollarda karşımıza çıokayıyor. Peki, bunca bekleyişe değdi mi? Hemen önce oyunun hikayesiyle söze başlayalım.
The final mother or father'da yine Shadow of the Colossus'tan hatırladığımız Argo gibi küçüok bir çocuğu canlandırıyoruz. Oyunda yine bir dev var ve bu devin advertı Trico. Ancak bu defa onu alt etmeye değil, onunla bağ kurmaya çalışıyoruz. Evet, The closing mother or father'da bu bağ çadequate önemli, az sonra daha detaylı olarak bundan bahsedeceğim.
Oyunun başında kendimizi baygın buluyor ve gözlerimizi açtığımızda nerede olduğumuzu hatırlamadığımızı fark ediyoruz. Sanıyoruz ki kaçırılmış ve devasa yapıların çevrelediği bir mekana getirilmişiz. Ancak burada yalnız değiliz, hemen yanımızda mızraklarla yaralanmış bir dev, yani ismiyle Trico boylu boyunca yatıyor.
İlk görevimiz onu bu mızraklardan ve bağlı olduğu zincirden kurtarmak oluyor ve oyun böylece başlıyor.
Çocuk ile "canavarın" müthiş bağı...
Oyunun hikayesi ile ilgili, tadını kaçırmamak için daha fazla bilgi vermeyeceğim, fakat incelemenin ilerleyen advertımlarında zaman zaman spoiler'lar yer alabilir, şimdiden uyarmamda fayda var.
The closing guardian, bulmacalara dayalı bir oyun olarak karşımıza çıokıyor. Sevgili yaratığımız Trico ile Trico'nun ve bizim hapsedildiğimiz devasa yapıların içinden çıkmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken Trico'dan bolca backyardım alıyoruz. Fakat bunun için onunla aramızda bağ kurmaya ihtiyacımız var.
Oyunun ilk başlarında Trico ile bu bağ kuvvetli olmadığı için length pek backyardımcı olmayabiliyor. Hatta zaman zaman yüksek bir yere çıkacağınızda, onu yanınıza getirebilmek ve istediğiniz yere çıkabilmeniz için size yardımcı olmasını sağlamak uzun sürenizi alabiliyor. Fakat sonra öyle bir an geliyor ki, birden onunla iletişim kurabilmeyi başarıyorsunuz. Böylece Trico'ya kontrol tuşlarını kullanarak komutlar verebiliyor ve bu sayede oyunda yeni bir aşamaya geçebiliyorsunuz.
Bu arada oyundaki tek aksiyon, devasa yapıların arasında daracıok koridorlarda dolanmak veya kapalı kapılardan geçmek değil. Trico'yla sizin düşmanlarınız da çevrede kol geziyor. Yolculuğunuz boyunca zaman zaman karşınıza çıkan heykeller canlanarak sizi kaçırmaya, Trico'ya zarar vermeye çalışıyorlar. Taştan heykelleri Trico hallediyor. Tek yapmanız gereken onları Trico'nun önüne kadar çekmek, hepsi bu.
Trico, yaralandığında oyunun başında yaptığınız gibi mızrakları çıkartmanız gerekiyor. Öte yandan güç toplaması için ona güç sağlayan mavi fıçıları da çevreden bulup, yemesi için önüne getirmeniz şart. Ha bu arada şunu da söylemek gerek: Trico zaman zaman sinirleniyor ve çevreye okayükremeye başlıyor. Böylesi durumlarda sırtına tırmanıp onu severseniz, sakinleştiğini göreceksiniz.
Grafik ve kamera açıları
Shadow of the Colossus'u oynadınız mı bilmiyorum, fakat halen PS2'de oynanacak oyunların başında bu isim yer alıyor. Elimizdeki The ultimate father or mother'ın görselliği tam olarak Shadow of the Colossus benzeri.
Pastel renklerle bezenen tüm çevre detayları, Trico'nun tasarım ve davranış şekli ve elbette arka plan manzarası gayet güzel. Özellikle büyük ekranda oynuyorsanız, çevreye bakarken bir yağlı boya tablo karşısında oturduğunuzu sanabilirsiniz. Elbette daha detaylı hazırlanabilirdi. Bu anlamda The ultimate father or mother, elimizdeki PS4 ve PS4 pro'nun tüm gücünü kullanan bir oyun olmuyor. Daha çadequate PS3'ten uyarlanmış bir oyun gibi duruyor.
Ancak özellikle Trico'nun animasyonunu çarpıcı buldum. Grafiksel olarak oyunla ilgili belki de en güzel şey bu oluyor diyebilirim. Trico'nun davranışları bir süre sonra karakteriniz ile arasındaki bağı kuvvetlendirmekle kalmıyor, sizinle Trico arasında da duygusal bir bağ kurmayı başarıyor.
Bu arada şunu söylemek lazım: playstation four seasoned sahipleri bu oyunu 4K Upscale ile oynayabiliyorlar.
Oyunla ilgili iki temel sıokayıntı var. Birincisi kontroller, bir diğeri ise kamera açıları. Kontrollerle başlayacak olursak ilk başlarda ciddi anlamda zorlanıyorsunuz. Bunu bir süre sonra aşguyız mümkün. Ancak daha rahat bir kontrol sistemi tercih edilebilirdi.
Daha büyüok sorun ise kamera açılarıyla ilgili zaman zaman büyüokay sıokıntılar yaşayabilmeniz. Oyunla ilgili en ciddi eksim bu yönde olacak. Zira özellikle dar alanlarda kamera açıları sebebiyle karakteri kontrol etmek büyüokay sıokayıntı haline gelebiliyor. Öyle ki oyuna sonra devam etmek isteyebiliyorsunuz.
Yolculuğun ilk durağı kuşkusuz oyunun geliştirici ekibinin çıkarttığı ilk göz ağrımız olan ICO oluyor. Ardından gelen Shadow of the Colossus ise, ekibin başarısını taçlandırıyor. 2005 yılında ps 2 platformunda tanıştığımız bu "devasa" oyun, hatırladığım kadarıyla sixteen farklı devi, karakterimiz Argo ile alaşağı etmemizi gerektiriyordu. Ancak bunu yaparken geliştirici ekip, yarattığı görsellik ve eşsiz müziklerle bizim Shadow of the Colossus'a adeta aşıokay olabileceğimiz ihtimalini aklından geçirmemişti belki de. Önce playstation 2 platformunda oyunu defalarca kez bitirmiş, ardından da playstation 3'e gelen yenilenen sürümle, yıllar öncesinin tadını tekrar almıştıok.
Shadow of the Colossus'un yarattığı geniş yankı, kuşkusuz geliştirici ekibi sonraki oyunu hızla ele almaya yöneltti ve çok geçmeden de ekip, 2007 yılında The remaining guardian üzerinde çalışmaya başladı. Oyun ilk duyurulduğunda tarih 2009'u gösteriyordu. Ve böylece bizim de bekleme evremiz başladı... Ta ki wormüne dek.
7 sene sonra...
Evet, aradan yaklaşıok 7 sene kadar zaman geçmiş, ps 4'ün ardından playstation 4 seasoned da piyasaya çıkmışken, The remaining mum or dad da PS3'e değil, yeni konsollarda karşımıza çıokayıyor. Peki, bunca bekleyişe değdi mi? Hemen önce oyunun hikayesiyle söze başlayalım.
The final mother or father'da yine Shadow of the Colossus'tan hatırladığımız Argo gibi küçüok bir çocuğu canlandırıyoruz. Oyunda yine bir dev var ve bu devin advertı Trico. Ancak bu defa onu alt etmeye değil, onunla bağ kurmaya çalışıyoruz. Evet, The closing mother or father'da bu bağ çadequate önemli, az sonra daha detaylı olarak bundan bahsedeceğim.
Oyunun başında kendimizi baygın buluyor ve gözlerimizi açtığımızda nerede olduğumuzu hatırlamadığımızı fark ediyoruz. Sanıyoruz ki kaçırılmış ve devasa yapıların çevrelediği bir mekana getirilmişiz. Ancak burada yalnız değiliz, hemen yanımızda mızraklarla yaralanmış bir dev, yani ismiyle Trico boylu boyunca yatıyor.
İlk görevimiz onu bu mızraklardan ve bağlı olduğu zincirden kurtarmak oluyor ve oyun böylece başlıyor.
Çocuk ile "canavarın" müthiş bağı...
Oyunun hikayesi ile ilgili, tadını kaçırmamak için daha fazla bilgi vermeyeceğim, fakat incelemenin ilerleyen advertımlarında zaman zaman spoiler'lar yer alabilir, şimdiden uyarmamda fayda var.
The closing guardian, bulmacalara dayalı bir oyun olarak karşımıza çıokıyor. Sevgili yaratığımız Trico ile Trico'nun ve bizim hapsedildiğimiz devasa yapıların içinden çıkmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken Trico'dan bolca backyardım alıyoruz. Fakat bunun için onunla aramızda bağ kurmaya ihtiyacımız var.
Oyunun ilk başlarında Trico ile bu bağ kuvvetli olmadığı için length pek backyardımcı olmayabiliyor. Hatta zaman zaman yüksek bir yere çıkacağınızda, onu yanınıza getirebilmek ve istediğiniz yere çıkabilmeniz için size yardımcı olmasını sağlamak uzun sürenizi alabiliyor. Fakat sonra öyle bir an geliyor ki, birden onunla iletişim kurabilmeyi başarıyorsunuz. Böylece Trico'ya kontrol tuşlarını kullanarak komutlar verebiliyor ve bu sayede oyunda yeni bir aşamaya geçebiliyorsunuz.
Bu arada oyundaki tek aksiyon, devasa yapıların arasında daracıok koridorlarda dolanmak veya kapalı kapılardan geçmek değil. Trico'yla sizin düşmanlarınız da çevrede kol geziyor. Yolculuğunuz boyunca zaman zaman karşınıza çıkan heykeller canlanarak sizi kaçırmaya, Trico'ya zarar vermeye çalışıyorlar. Taştan heykelleri Trico hallediyor. Tek yapmanız gereken onları Trico'nun önüne kadar çekmek, hepsi bu.
Trico, yaralandığında oyunun başında yaptığınız gibi mızrakları çıkartmanız gerekiyor. Öte yandan güç toplaması için ona güç sağlayan mavi fıçıları da çevreden bulup, yemesi için önüne getirmeniz şart. Ha bu arada şunu da söylemek gerek: Trico zaman zaman sinirleniyor ve çevreye okayükremeye başlıyor. Böylesi durumlarda sırtına tırmanıp onu severseniz, sakinleştiğini göreceksiniz.
Grafik ve kamera açıları
Shadow of the Colossus'u oynadınız mı bilmiyorum, fakat halen PS2'de oynanacak oyunların başında bu isim yer alıyor. Elimizdeki The ultimate father or mother'ın görselliği tam olarak Shadow of the Colossus benzeri.
Pastel renklerle bezenen tüm çevre detayları, Trico'nun tasarım ve davranış şekli ve elbette arka plan manzarası gayet güzel. Özellikle büyük ekranda oynuyorsanız, çevreye bakarken bir yağlı boya tablo karşısında oturduğunuzu sanabilirsiniz. Elbette daha detaylı hazırlanabilirdi. Bu anlamda The ultimate father or mother, elimizdeki PS4 ve PS4 pro'nun tüm gücünü kullanan bir oyun olmuyor. Daha çadequate PS3'ten uyarlanmış bir oyun gibi duruyor.
Ancak özellikle Trico'nun animasyonunu çarpıcı buldum. Grafiksel olarak oyunla ilgili belki de en güzel şey bu oluyor diyebilirim. Trico'nun davranışları bir süre sonra karakteriniz ile arasındaki bağı kuvvetlendirmekle kalmıyor, sizinle Trico arasında da duygusal bir bağ kurmayı başarıyor.
Bu arada şunu söylemek lazım: playstation four seasoned sahipleri bu oyunu 4K Upscale ile oynayabiliyorlar.
Oyunla ilgili iki temel sıokayıntı var. Birincisi kontroller, bir diğeri ise kamera açıları. Kontrollerle başlayacak olursak ilk başlarda ciddi anlamda zorlanıyorsunuz. Bunu bir süre sonra aşguyız mümkün. Ancak daha rahat bir kontrol sistemi tercih edilebilirdi.
Daha büyüok sorun ise kamera açılarıyla ilgili zaman zaman büyüokay sıokıntılar yaşayabilmeniz. Oyunla ilgili en ciddi eksim bu yönde olacak. Zira özellikle dar alanlarda kamera açıları sebebiyle karakteri kontrol etmek büyüokay sıokayıntı haline gelebiliyor. Öyle ki oyuna sonra devam etmek isteyebiliyorsunuz.
14 Mart 2018 Çarşamba
Microsoft Xbox One S ne getiriyor?
Neticede, Xbox One S eski Xbox One sahiplerini cihazlarını yenilemeleri için yeterince sebep sunmuyor ancak konsol almayı düşünen veya eski Xbox 360'larını yenilemek isteyen kullanıcılar için harika bir seçenek. Diğer taraftan o kadar şık gözüküyor ki beyaz tasarımlı modeli koleksiyonerlerin de gözdesi olmaya aday.
Cihazın 1TB ve 500GB modelleri henüz piyasaya çıkmadı ve şu anki 2TB modelinin Türkiye satış fiyatı da 1899 TL.
Kimler Almalı
Şu sıralar bir konsol satın almayı düşünen ve eski Xbox 360'ını yenilemek isteyen oyun severlerin radarına rahatlıkla girecektir.
Microsoft'un yeni çiçeği burnunda yeni oyun konsolu, agresif tasarımıyla oyuncuları cezbediyor...
Xbox One S belki teknik özellikler anlamında asla rakibi PlayStation 4'ün gerisinde kalmadı, ancak tasarım anlamında aynı şeyi söylemek güç. Zaman zaman "baltayla şekillendirilmiş" şeklinde eleştiriler ile karşılaşan ve devasa adaptörü ile sosyal medyada espri konusu olan sevgili oyun konsolumuz yaz aylarını çalışarak geçirmiş olacak ki oldukça fit ve şık bir şekilde çıktı karşımıza.
Xbox One S'in bir ara model olarak en önemli argümanı elbette boyutlar ve tasarım alanında. Yeni Xbox One S, selefine göre %40 zayıflamış durumda ve adaptörü de cihazın içine alınmış. Bununla birlikte ülkemizde satışa sunulan ve dünya genelinde stokları giderek azalan beyaz versiyonu da gayet şık gözükmekte.
Detaylara geçecek olursak, Xbox One S'in gamepad'inde ufak tefek makyajlar dışında eski modele göre bir fark olmadığını da söyleyebiliriz, hissedilebilen en önemli fark ise pürüzlü yüzey sayesinde tutuşun iyileşmiş olması. Bizim gözlediğimiz ufak ama farklardan bir diğeri ise gamepad'leri Windows 10 kurulu bir bilgisayara tanıttıktan sonra yeniden Xbox One'a tanıtırken ortaya çıkan algılamama sorunlarının Xbox One S'te tamamen çözülmüş olması.
Ürün şık görünümlü kasasının altında da önemli değişiklikler ile gelmekte. Bunların en önemlisi ise elbette 4K Blu-Ray ve HDR video oynatma ile belli başlı oyunlarda da HDR görüntü sunabilme desteği. HDMI 2.0a portu ile gelen Xbox One S, böylece 4K çözünürlükte 60fps video desteği sunabiliyor. Oyunlar için 4K desteği ile alakalı son durum ise şu; oyunlar olarak 4K'yı desteklemeyecek ancak upscale desteği sunulmakta.
Donanımsal olarak ciddi bir gelişim olmadığından bunun da normal olduğunu ve doğal 4K desteği için Project Scorpio'yu beklemek gerektiğini hatırlatıp devam edelim.
Microsoft'un Kinect'i "öteye itme" kararı gereği eski Kinect donanımınızı Xbox One S'te kullanabilmek için bir de adaptör satın almanız gerekecek, ayrıca cihaz artık dik olarak da güvenli şekilde kullanılabiliyor ve hatta 2TB'lık modelde bunun için kutunun içinden aparat da çıkıyor. 1TB ve 500GB modellerinde ise bu aparat için 20$ daha ödemeniz şart. Ayrıca Xbox One S üzerinde entegre IR Blaster ile beraber geliyor ve böylece cihazınızı TV ve uydu alıcısı gibi cihazları açmak için de konfigüre edebiliyorsunuz. Çok kullanılacağını düşünmesek de keyifli bir detay olmuş.
15 Şubat 2014 Cumartesi
Flapp Bird Oyunu
Her şey Doug Nguyen'in dokunmatik ekrana tıklayınca kanat çırpan bir kuşu Super Mario'nun yeşil borularının arasından geçirmesiyle başladı. Hikayeyi biraz ileri sardığımızda, Flappy Bird adlı modern zaman öldürgecinin milyonlarca kez indirildiğini ve viral hale geldiğini görüyoruz.
Son olarak oyunun geliştiricisi Nguyen, Flappy Bird'ün çok fazla vakit öldürdüğüne karar verdi ve oyunu mobil uygulama mağazalarından kaldırdı. Öykünün burada bittiğini kabullenmeyenler ise ciddi bir tehdit altında. Sophos ve Trend Micro gibi dijital güvenlik şirketleri, mobil kullanıcıları Google Play'de zombi gibi çoğalan sahte Flappy Bird oyunlarına karşı uyardı.
Orijinal oyundan başarıyla esinlenen alternatifler bir yana, pek çok uygulama Flappy Bird benzeri isimlerle Google'ın mobil mağazasında cirit atıyor. Üstelik bu oyunların birçoğu kötü niyetli yazılımları da bünyesinde barındırıyor. Trend Micro'dan yapılan uyarıya göre bu uygulamalar ücretli numaralara mesajlar göndererek, kullanıcıların telefon faturalarında kötü niyetli kabarıklıklara neden oluyor.
Bugüne kadar Flappy Bird'ü indirebildiyseniz ne ala; aksi takdirde orijinal oyunun birkaç gün önce geliştiricisi tarafından mağazadan kaldırıldığınıkabullenin ve Google Play'de gördüğünüz Flappy Bird bandrollü oyunlara itibar etmeyin.
Araba Oyunlarında Araba Tutkusunu Yaşayın
Günümüzde artık internet üzerinde yer almakta olan internet tabanlı online oyunlar içerisinde kategori bazında araba teması üzerine kurulu olan araba oyunları hem erkek çocuklarının hem de yetişkinlerin oldukça büyük bir ilgisini çekmektedir. Bu noktada da özellikle araba teması üzerinde yarış, hedeflere ulaşma park etme ve av gibi oyun seçenekleri ile arabalara karşı olan tutku en keyifli şekilde yaşanabilmektedir.
İnternet üzerinde yer almakta olan bu online oyunlar, çocukların çok daha güvenli bir platform üzerinde oyun oynayabilmesine olanak sağlamaktadır. Bu neden dolayısı ile de günümüzde artık ebeveynler çocuklarının internet üzerinde oyun oynamaları konusunda çok daha ılımlı bir yaklaşımda bulunmaktadır. Bunun bir diğer sebebi de bu internet tabanlı online oyunların çocukların gelişimine katkı sağlayacak ve aynı zamanda da keyifli zamanlar geçirebilmelerine olanak sağlayacak şekilde tasarlanması olarak gösterilebilmektedir.
Online olarak oynanabilmekte olan araba oyunları oyna kategorisindeki online oyunlar ile kimi zaman arabalar ile bilgisayara karşı mücadele ederken, kimi zamanda da zamana karşı bir yarış gerçekleştirilmektedir.
İnternet üzerinde yer almakta olan bu online oyunlar, çocukların çok daha güvenli bir platform üzerinde oyun oynayabilmesine olanak sağlamaktadır. Bu neden dolayısı ile de günümüzde artık ebeveynler çocuklarının internet üzerinde oyun oynamaları konusunda çok daha ılımlı bir yaklaşımda bulunmaktadır. Bunun bir diğer sebebi de bu internet tabanlı online oyunların çocukların gelişimine katkı sağlayacak ve aynı zamanda da keyifli zamanlar geçirebilmelerine olanak sağlayacak şekilde tasarlanması olarak gösterilebilmektedir.
Online olarak oynanabilmekte olan araba oyunları oyna kategorisindeki online oyunlar ile kimi zaman arabalar ile bilgisayara karşı mücadele ederken, kimi zamanda da zamana karşı bir yarış gerçekleştirilmektedir.
ONLİNE ARABA OYUNLARI İLE EĞLENCELİ YARIŞLAR
Her erkeğin arabalara tutkuları bulunmaktadır. Arabalara karşı çok daha fazla ilgisi olan baylar ya da erkek çocukları günümüzde artık kolay bir şekilde bu tutkularını sanal ortam üzerinde yaşayabilme olanağına sahip olabilmektedir. İnternetin çok daha popüler bir hale geldiği günümüz modern dünyasında internetin çok daha kolay bir şekilde erişilebilir bir unsur haline gelmesi, internet üzerinde yer almakta olan unsurların çok daha büyük bir çeşitlilik kazanmasına neden olmaktadır.
Bu çeşitlilik içerisinde de özellikle tüm dünya genelinde internet tabanlı online oyunlar çok fazla ön plana çıkıyor. Bilgisayara herhangi bir dosya indirilmesine gerek kalmadan, kolay bir şekilde internet erişim sağlanarak oynanabilmekte olan bu internet tabanlı online oyunları, evde ya da ofiste gibi farklı platformlarda ya da noktalarda internete erişim sağlayarak oynama olanağı da internet tabanlı online oyunları en az kaliteleri kadar ilgi odağı yapmaktadır.
Bu çeşitlilik içerisinde de özellikle tüm dünya genelinde internet tabanlı online oyunlar çok fazla ön plana çıkıyor. Bilgisayara herhangi bir dosya indirilmesine gerek kalmadan, kolay bir şekilde internet erişim sağlanarak oynanabilmekte olan bu internet tabanlı online oyunları, evde ya da ofiste gibi farklı platformlarda ya da noktalarda internete erişim sağlayarak oynama olanağı da internet tabanlı online oyunları en az kaliteleri kadar ilgi odağı yapmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)